Raymond Domenech’in Milli Takım döneminde ayyuka çıkan olaylar, ırkçılık üzerine bir sürü tatsız hikaye, medar-ı iftihar Clairefontaine Akademisi’ndeki bozunma ve milli takımın son teknik patronu Laurent Blanc’ın bile önüne geçmek yerine çanak tuttuğu suçlamalar… Fransız futbolu birkaç senedir sallanıyor ve sallantının futbol dışı nedenlerden oluşması futbolseverler için can sıkıcı. Her şeye rağmen yeni futbol sezonu başladı ve Arap sermayesinin iştahı onlara bu konuları unutma fırsatı verdi.
Bir ara gol olsun diye ofsaytı kaldırmayı bile düşünen(!) Fransızlar, bu açısından fena olmayan bir haftayla sezona start verdiler. 24 golün atıldığı haftada her maçta gol oldu ve bilet sahipleri evlerine elleri boş dönmediler. Sürprizleriyle meşhur ligin ilk haftasında oynanan 10 maçta yalnızca bir ev sahibi takım galibiyeti olması da geleneğin değişmeyeceğine işaret eder gibi. 7 deplasman takımının galibiyete ulaştığı haftada, iki maç da beraberlikle sonuçlandı. Haftanın bir başka ilginç verisi ise toplam dört maçta çıkan altı kırmızı kart. Sıcaklardan mı bilinmez, Fransızlar sezonu biraz hırçın açtılar!
Geçen sezonu tepede bitiren takımlar çizgilerini devam ettirebilecekler mi, diğerlerini aralarına alacaklar mı soruları tartışmalı. Fransa’nın kimliği hep sürpriz oldu; pek tabii bir dönem Lyon birinciydi ve sürprizler ikincilik üzerineydi. Arapların nakit akıttıkları Paris St Germain benzer bir dominasyonu gösterecek mi, şimdilerde tartışılan konu bu. O yüzden geçen sezonun tepe takımlarına yakından bakmakta fayda var.
Montpellier 1-1 Toulouse
Son şampiyon golle başladığı maçta hırçınlığının kurbanı oldu ve taraflar birer puanla sahadan ayrılmak durumunda kaldı. Montpellier ile geçen sezon ufak çaplı bir mucizeye imza atan teknik direktör Rene Girard lige çekingen bir giriş yaptıklarını söylerken hakemleri topa tutmayı da ihmal etmedi: “Açılış gününde 3 kırmızı kart; bu çok ağır!”
St.Etienne 1-2 Lille
Rudi Garcia ve öğrencileri iki sezondur kaybetmedikleri rakipleri karşısında yine mutlu sona ulaşmayı başardılar. İşler tıkanma noktasındaydı ama Pedretti 90’da imdada yetişti. Garcia öğrencilerinin mental olarak ne kadar kuvvetli olduklarıyla övünürken St.Etienne teknik direktörü Galtier maçı zalim bir senaryo olarak nitelendirdi.
Paris St. Germain 2-2 Lorient
Aslında maçın 60 dakikalık bölümünde Lorient’in kusursuza yakın oynadığı deplasman oyununun ve ele geçirdiği 2-0’lık skorun karşılığı bu değildi ama ‘Araplar’da maçı satın alacak para vardı! Pek tabii maçı değil, Zlatan Ibrahimovic’i almışlardı sadece. Ancelotti bu geri dönüşü “büyük karakter koyduk” şeklinde nitelendirse de saha kenarındaki kırmızı asık yüzü durumun pek de öyle olmadığını gösteriyordu.
Fransa’da ilk hafta sonunda liderlik ligin yeni takımı Bastia’ya hoşgeldin hediyesi şeklinde verildi. Şampiyonluk adaylarından Montpellier ve Paris St Germain dışındakilerin sorunsuz geçtiği haftanın gösterdiği şey ne kadar harcanırsa harcansın ana öğede değişiklik olmayacağı: Bu ligde herkes herkesi yenebilir!
Muzaffer Can Mutlu / Eurosport